19 Ocak 2011 Çarşamba

Ashab-ı Kehf Nerede?

Ashab-ı Kehf Nerede? (1)

Mehmet Başar 

Ashab-ı Kehf seri yazımız 27. Haziran.2005 tarihinden itibaren 6 hafta süren, Yayın hayatına son veren haftalık yayınlanan Ashab-ı Kehf gazetesinde yayınlanmıştı.

2005 ve daha öncesinde Kahraman Maraş Afşin Ashab-ı Kehf Külliyesi derneğinin 13.08.2004 tarihinde, Afşin Sulh  Hukuk Mahkemesi’ne dava açarak Tescil edilmesini istedi. Dava konusu olarak, “ Tarihsel kaynakların belirttiği şekilde  “Afşin Ashab-ı Kehf Mağarası’na  güneşin doğarken ve batarken girdiği konum” mağaranın gerçek yerini tespit bakımından herkesin üzerinde ittifak ettiği bir husustur. Bu nedenle güneş doğarken ve batarken güneşin mağaraya nasıl düştüğü hususunun bilimsel olarak tespit edilmesi gerekmektedir.” diye gerekçe açıklamasında bulunmuşlardı.

Ashab-ı Kehf  (mağara arkadaşları) nın yaşadığı yer Afşin’de olduğunu ve bu nedenden dolayı yapılacak çalışma sonrası Asliye Hukuk mahkemesinin vereceği karar ile tarifi yapılan adreste yapılacak çalışmalar bu iş artık Resmen Ashab-ı Kehf (mağara arkadaşları) nın hayatının geçtiği yer olarak sahip olunma düşünülmekteydi.
*
Olay Tarsus ta duyulur, duyulmaz Başta Belediye Başkanı Burhanetdin Kocamaz konunun üzerine ciddiyetle eğilerek, Belediye Başkan Vekillerinden Kerim TUFAN, üç Belediye’ avukatı ve Abdurrezzak ÖZ hoca Efendi, Ayrıca İki dönem Milletvekilliği yapan Hukukçu Edip ÖZGENÇ ile beraber Afşin’e konuyu araştırma ve Tescil davasına Müdahil olarak katılmak için heyet halinde gidilir.
Ashab-ı Kehf tescil davası tartışması artarak devam ederken, kendimizde üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmek amacı ile konunun uzmanı Emekli İmam Abdurrezzak Öz hocamızdan önemine binaen, Ashab-ı Kehf (mağara arkadaşları) nın Kuran Tefsirlerinde, Hadis’i Şerifler ve İslam tarihi Kitapları doğrultusunda ileri sürülen yer olarak neler demişler olduğu üzerine ilmi olarak anlatmasını istedik. Allah razı olsun, hocamız bizi kırmadılar bazı bilgileri şifaen, bazı bilgileri de daha önce hazırladığı ve hazırlattığı belgeleri takdim ettiler.
Hocamızın anlattığı bilgileri ve belgeleri tam sayfa olarak üç gün yayınladık. Sadece Abdurrezzak hocamızın anlattıkları ile kalmayarak ek olarak birçok konu hakkında bilgi ve belgeleri tamamı olarak 6 hafta yayınladık. İnşallah Rabbim nasip ederse elimizde olan bilgi ve belgeleri Hocamızın anlatımı sonrası Tefsirlerde, İslam tarihi Kitapların da ve günümüzde konu üzerine düşünce beyan edenlerin çalışmalarında,” Ashab-ı Kehf  ( mağara arkadaşları) Nerede ? “ Başlığı adı altında haftanın her Cuma günü Allah (c.c) nasip ederse köşemizde yer alacaktır. Rabbim doğruları söylemeyi ve yazmayı nasip etmesini diliyorum.
*
Tarsus Belediyesi’nin organizesi ile isimlerini saydığımız heyet topluca Kahraman Maraş ın İlçesi Afşin’e giderler. Bundan sonrasını Heyet içerisinde yer alan Emekli İmam Hatip Abdurezak Öz hocamızdan okuyalım.
“ Son zamanlarda yine ESHAB-I KEHF in yeri nerede tartışması. Konusu üzerinde bir hayli durulmakta olduğunu görüyoruz. Bu arada özellikle Kahraman Maraş’ in Afşin ilçesinde bulunan ASHAB-ı KEHF ile ilgili, orada bulunan kişiler Afşin de ki yer üzerinde ısrarla durmakta ve mahkeme kararı ile yer tespiti istemektedir. Olaya seyirci kalmayan bilimsel olarak yaklaşan TARSUS üzerinde duran tefsir ve tarihçilerin konu ile ilgili incelemeleri göz önünde tutularak ilgilenmemizi bir görev kabul ettik. Bu cihetle konu ile ilgili tefsir ve tarihçilerin yaptıkları açıklamaları dile getirmeye çalışacağız. Bundan dolayı konuya hassas bir şekilde yaklaşan belediye başkanınıza memnuniyetimizi bildiririz. Başkanımız Burhanettin KOCAMAZ bir) heyet kurarak Afşin de iddia edilen ASHAB-I KEHF in yerini tetkik etmeye gidildi, ayrıca yer tespiti için mahkemeye müracaat edilmesinden dolayı, heyet olarak bizde mahkemeye müdahil heyet olarak katıldık.
*
Heyetimizde Belediye başkan yardımcısı Kerim TUFAN, üç Belediye’ avukatı ve ben vardım. Gereken girişimlerde bulunduk. Bu arada yer tespiti incelemek için mağara dedikleri yere vardık, karşımıza mağara diye çıkan bir yer görmedik sadece bir yamaç duvar bir yerde yaptığım inceleme de Kuran’ın tarifine göre bir mağara olmadığını gördüm. Sadece yamaçla, kayadan ibaret yer olduğunu; önüne bir mescit yapılmış olduğu bunun daha önce, kilise olup sonradan mescit’e çevrilmiş olduğu bu kayanın girişe göre sol tarafı mescidin duvarı ile çevrili üstü sonradan kemer şeklinde kapatılmış bir kayadan başka bir şey değildir. Kuran ‘in tarif ettiği şekilde bir benzerlik yoktur. ASHAB-I KEHF ‘in saklanabileceği bir mağara mevcut değildir.
Yapılan vakfiyelerde, ASHAB-I KEHF adına yapılmış vakfiyeler olup orada kervansaray bulunması dolayısı ile günün Şartlarına göre oranın ihtiyaçlarını karşılamak için yapılmış vakfiyelerdir. İsme göre vakfiyelerin isim sahibinin orada olduğunu gerektirmez, Örnek olarak İBNİ SİNA hastanesi veya üniversitesi ‘dendiğinde İBNİ SİNA ‘nın mezarı orada demek değildir. Burada ki vakfiyeler bunun gibidir. Mağara adıyla zikredilen vakfiye vakıflar genel müdürlüğünün yazılarında olduğu gibi Cebeli. KEHF dağı isim TARSUS’ la ilgili geçmektedir. Afşin de yapılmış vakıfta isim olarak ASHAB-I KEHF vakfiyesi ve ASHAB-I KEHF Medresesi vakfiyesi gibi isimler altında mevcuttur.
Ancak mağara diye bir şey yoktur, bu da gösteriyor ki Kervan Sarayın, Medresenin giderlerini karşılamak için yapılan vakfiyelerdir. “ Abdurezak Öz hocamız konuya devam edecektir inşallah….