3 Nisan 2012 Salı

Ashâb-I Kehf’in Sayısı Ve Anadoluda Ashab-ı Kehf Mağaraları - 9

Ashâb-I Kehf’in Sayısı Ve Anadoluda Ashab-ı Kehf Mağaraları - 9


Arşiv Belgeleri Işığında Ashab-ı Kehf – 9

Ashab-ı Kehf in sayıları hakkında çeşitli rivayetler bulunmaktadır. Bir rivayete göre, bunların sayısı sekizdir, dokuzuncusu köpekleri kıtmîr’ dir. Bu rivayette Ashab-ı Kehf in isimleri şöyle sıralanmaktadır: 1. Mekselmina; 2. Mahşelmina; 3. Temliha; 4. Mertunas; 5. Keştunas; 6. Bironos; 7. Dimos; 8. Kalos; 9. Kıtmîr (Köpekleri). (1)
*
İbn-i İshak’a göre de, Ashâb-ı Kehf in sayıları sekizdir, dokuzuncusu köpekleridir. Bu müellif, isimlerini şu şekilde sıralamaktadır: 1. Meksemlina; 2. Mahsemlina; 3. Yemliha; 4. Martûs; 5. Kesutunis; 6. Bironis; 7. Resmûnis; 8. Batûnis; 9. Kalûs. (2)
*
Diğer bir rivayet ise, Hz. Ali’(k.v.) dendir. Bu rivayette Ashâb-ı Kehf in isimlerinin yedi olduğu, köpekleri ile sekiz ettikleri belirtildikten başka, daha önce bu gençlerin ne işle meşgul oldukları üzerinde de durulmaktadır.
Bu rivayete göre, Ashâb-ı Kehf in isimleri ve görevleri şöyle sıralanmaktadır: 1. Yemliha; 2. Mekselina; 3. Mislina (bu üçü vaktiyle Dakyanus’un Ashâb-ı Yemin’i imişler); 4. Mernuş; 5. Debernuş; 6. Şazenuş (bu üçü de Ashâb-ı Yesar’ı imişler. Bütün bunlarla istişare edermiş); 7. Gençlerin mağaraya giderken yanlarına aldıkları çoban (Kefeştatayyuş). (3) 8. Kıtmîr (Köpekleri).
Yine Abdullah İbn-i Abbas, ayetteki “Onlar hakkında bilgisi olan çok azdır” kısmını okuduktan sonra “İşte ben o az kişilerdenim” demiş ve isim vermeden Ashâb-ı Kehf’in yedi kişi olduklarını, sekizincisinin ise köpekleri olduğunu belirtmiştir. (4)
*
Kanaatimizce ikinci rivayet daha isabetli görünmektedir. Zira meal ve tefsirlerde Kehf Suresinin 22. ayetinde “yedidir, sekizincisi köpekleridir” ifadesinin Müslümanlarca söylendiği belirtilmekte, hatta bizzat Hz. Peygamber (s) in Hz. Cebrail (a) dan bu sayıyı haber verdiği belirtilmektedir. (5) Ayrıca halk arasında da yaygın olan bu görüştür ve halk bu isimleri ezbere bilmektedir.
*

Anadolu’da Ashab-I Kehf Mağaraları…

Aslında araştırma konumuzun özünü burası oluşturmaktadır. Zira gerek yukarıdaki ve gerekse aşağıdaki konularda genellikle pek ihtilaf söz konusu değildir. Ancak Ashâb-ı Kehf’in yaşadıkları şehir ve sığındıkları mağara konusunda çeşitli kaynaklarda değişik yerler gösterilmektedir. Çin’den İspanya’ya kadar tam 33 yerde Ashab-ı Kehf’in sığındığı mağara olarak gösterilen yerler vardır. (1) Bunlardan sadece birinin doğru olduğu düşünülürse, bir ayıklama yapmak gerektiği aşikârdır.
*
Ashâb-ı Kehf mağarasının birden fazla yerde gösterilmesinin çeşitli sebepleri vardır. Kısaca özetlemek gerekirse, birinci olarak, gerek İsrailiyatta gerekse konunun incelendiği İslâm Tarihi ile ilgili kaynaklarda ve tefsirlerde, Ashâb-ı Kehf’in sığındıkları mağara değişik yerlerde gösterilmektedir. Aslında ihtilafın özü burada yatmaktadır. İkinci olarak, Ashâb-ı Kehf’in uyudukları iddia edilen yerler birbirine çok benzemektedir.
Meselâ herbirinde mağaranın üzerine yapıldığı belirtilen mescid’in bulunması bunun en güzel örneğidir. Üçüncü olarak da halkın, böyle tarihi ve dini mahiyeti olan “Faziletli Gençleri” bağrına basmak ve kendilerine yakın olmak arzu ve istekleridir. Bundan daha tabii bir irade olamaz.
Ancak böylesine önemli bir konuda hissî yaklaşımları bir tarafa bırakıp gerçekleri tesbit etmek gerekir. Herkesin onlara yakın olma arzusu neticesinde birden fazla yer gösterilmesi, halkın hüsn-ü zannını kırar ve herkesin kalbinde bir “acaba” bırakır. Bu nedenle tarihî ve ilmî delilleri bir araya getirip “İşte Ashâb-ı Kehf burada yaşamış ve bu mağarada uyumuşlardır” gerçeğini ortaya çıkarmak gerekir. Bu nedenle biz tarihî ve ilmî gerçekleri inceleyerek bu hususta şimdiye kadar hiçbir araştırmacının müracaat etmediği veya edemediği “Arşiv Belgelerinin” ışığı altında meseleyi gün yüzüne çıkarmaya çalışacağız. “ Kaynak: Arşiv Belgeleri Işığında Tarsus Tarihi ve Ashab-ı Kehf “…
*
Arşiv Belgeleri Işığında Ashab-ı Kehf: seri yazımızın 9 cu sayısına hamd olsun gelmiş olduk. Yine Alıntı yazımızı gerektiği yorum ilavelerimle uzunca devam edeceği görülmektedir.
Arşiv Belgeleri Işığında Tarsus Tarihi ve Ashab-ı Kehf isimli hacimli Kitab-ı hazırlayan
Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ve ekibi Öğr. Gör. Yaşar Baş, Öğr. Gör. Rahmi Tekin, Arş. Gör. Osman Kaşıkçı’ya tekrar teşekkür ederim.
Yapılan araştırma ciltler dolusu ve aylarca sürmüş çok büyük emek verilen ve sahasında en iyi araştırma yapılarak günümüz insanlarına değil dünyanın sonuna kadar yararlanılacak Kaynak eser sayılacak kıymetli bir çalışmadır.
Ahmet Akgündüz’ün Kitabın tanıtımını yaptığı açıklamasında: “150 milyon Osmanlı arşiv belgesi,” Uzun süren araştırmalar sonunda ‘Arşiv Belgeleri Işığında Tarsus Tarihi ve Ashab-ı Kehf ‘ isimli eserin ne kadar değerli olduğunu söylemiş olmaları bizim bir şey söylememize gerek koymamaktadır.
Kıymetli okuyucularımızın takibini yaptıkları bu çalışmanın belleklere kazınılması gerekmektedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi Ashab-ı Kehf yaranları’nın hayatında bizler için çok önemli örnekler olduğunu ancak anlamaya başlamamız ile görüleceği için bu hazırlanan çalışmayı takip edilmesi ile anlayacak olacağızdır.
Yine bir hatırlamayı yaparak, Yazı serimiz sadece bahsini ettiğimiz eser ile kalmayacağız. Ve elimizde bulunan sağlam kaynaklardan aktarmaya devam edeceğiz inşaallahu Teâlâ…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder